Çoban Yıldızı
Gülsüm Devrim DÜNDAR. Okursever. Fenerbahçe. Kızıl.
17 Ocak 2015 Cumartesi
Tanrıdan Gelenim
Gülüşlerine ömrümü adadığım adam, sevgilim
Mutluluk getirdin hayatıma, evime, kalbime.
Merkezine oturdun hayatımın.
Sen okyanussun,
Baktığım her şey mavi.Gözlerine gecenin yıldızları kaçmış,
Öyle sonsuzluk, öyle derinlik.
Sesine bir parça kırmızı koymuş Tanrı,
Kadife kırmızı,
Konuştukça yüreğimi okşasın diye.
Ellerine şefkât serpilmiş, gülüşüne aşk.
O kısacık kesimli saçlarına mutluluk yüklenmiş,
Kirpiklerine salıncak kurulmuş,
Beni orada uyut diye.
Seni yaratmış Tanrı, çıkarmış karşıma,
Şöyle not düşmüş; "Gül dalında güzel."
Bana tutunacak dal olmuşsun,
Yaşamım olmuşsun.
Beni yaratmış Tanrı,
Bir bütününe tutulayım, eş olayım diye.
Beni sana yaratmış,
Seni bana.
Tanrıdan gelenim seni seviyorum.
13 Nisan 2014 Pazar
NEŞTERİN IŞIĞI
Bir yaz günü...
Sıcak...Çok sıcak...
Havada ki ölüm kokusu hissedilir derecede belirgindi. Bunu ondan başkası hissetmiyordu.Ölümün bu hissedilir kokusunu herkes hissetsin istiyordu. Dayanamıyordu.Öğlen sıcağında herkes bezmişken onun içi kıpır kıpırdı. Biraz ileride duran ağaç dikkatini çekti. O büyük gövdeli ağaç kurbanın evini gözetlemek için idealdi.Etrafa bakında.Dikkat çekmek istemiyordu.Biraz daha bekleyip,ağaca tırmanmaya başladı.Evi gözetlediği anlaşılmasın diye yaz gününün keyfini çıkaran insanlar gibi davrandı.İşe koyulmasına az kalmıştı,haince gülümsedi.
Atike 20'li yaşlarda güzel bir bayandı.1,5 yıl önce tecavüze uğramıştı.Nişanlısı da onu terk etmişti.6 ay boyunca psikolojik destek almıştı.Şuan iyiydi.Hayata yeniden bağlanmıştı.Olacaklardan habersiz saçını yapıyordu. Dışarı çıkıp dolaşacaktı. Hazırlandı.Giyindi.Çantasını aldı,tam çıkacaktı ki kapıyı açık bırakıp eve geri girdi.Yatak odasının camını açtı.Daha sonra dışarı çıktı.Akşam 7 gibi eve dönerdi.
Cam açık bırakılmıştı.Kolayca eve girebilirdi.Ağaçtan dikkat çekmeden indi.Evine giden insanların arasına karıştı.Binanın önünde ayrıldı.Binanın kapısı açıktı.Yazları çoğu kapı açık olurdu.Yukarıya çıktı.Binayı konrtol etti.Sakindi.Tekrar dışarı çıktı.Yatak odasının camının olduğu tarafa geçti.Bakındı.2. kattaki eve çıkmak pekte zor değildi.Alışkındı.Kat araları çok yüksek değildi.10 dk sonra yatak odasındaydı.Evde biraz dolaştıktan sonra banyoya girdi.Küveti temizledi.Daha sonra banyonun diğer kısımlarını.Çantasından neşterini çıkardı.Temizledi.
Bayıltmak için pamuğunu hazırladı.Beklemeye koyuldu.Hava kararmaya başlamıştı.Kapının kilit sesini duydu. Yavaşça neşterini aldı. Evdeki hareketleri duyabiliyordu. Uygun zamanı bekliyordu. Banyo kapısı açıldı.Atike adımını içeri attığı anda arkasında birinin olduğunu hissetti.Tam dönecekken burnunda keskin bir koku duydu. Bayılmıştı.
Kurbanını soymuştu. Küvete yatırdı. Sıcak suyu açtı. Duvara çiviler çaktı. Ellerini bağlayıp ipleri çiviye tutturdu.Ayaklarına da aynısını yaptı.İçeri geçip oturdu. Kurbanı uyanık istiyordu.Bir ya da iki saat sonra kurbanın uyandığını fark etti.Banyoya gitti.Kurbanı şaşkın ve korkmuş bir şekilde ona bakıyordu.Haince gülümsedi.Neşterini aldı.Kurbanına yaklaştı ve karnının biraz üstüne çizik attı.Kurbanın acı çekmesi ona haz veriyordu.Ona göre tecavüz kurbanları yaşamamalıydı. Kurbanına bir çizik daha attı.Daha sonra bir daha attı. Böylece vücudunun çoğu çizik içindeydi.Daha sonra karnının üstünü boydan boya yardı.Yavaşça ve ustaca kullanıyordu neşteri.Kurbanından onu o yapanı alacaktı.Rahmini.Çünkü tecavüze uğramıştı.Kadınlığın bir lekesiydi.Ölmeliydi o.Çantasından kavanozu çıkardı ve rahmi içine koydu.Üstüne adını ve yaşını yazdı.
''ATİKE GÜNSOY 23 ''
Kurban acı içinde yatmaktaydı.Yaklaştı boynunu şah damarından başlayarak kesti. Her yer kandı. Ritüelini tamamlamıştı. Toparlanıp evden çıktı. Bir sonraki cinayeti bir hafta sonra bugündü. Aklına annesi geldi. Oda gözlerinin önünde tecavüze uğramıştı. Ölmüştü. Annesinin katili ona ''Yaşamaya hakkı yoktu.'' demişti. Haklıydı. Şerefini kaybedenler yaşamamalıydı. Taksiye bindi ve evine gitti. Rahat bir uyku çekecekti.
Polis her yerde onu arıyordu. Bu ona zevk veriyordu. Yeni kurbanını seçmek için gazeteyi açtı. Şanslıydı. Tecavüze uğramış bir genç kız vardı. 17 yaşındaki genç kız Taksim İlk Yardım Hastahanesinde yatıyordu. Gülümsedi. Ayağa kalktı dışarı çıkmaya hazırlandı.Hastaneye gitti. Kızı sordu. Görevli kadın kim olduğunu öğrenmek istedi. Komşusu olduğunu söyledi. Kadın oda numarasını söyledi. Yavaş hareketlerle kızın odasına yürüdü. Odanın kapısından girdi. Genç kız meraklı bir şekilde ona baktı. ''Buyrun.'' dedi. Tecavüze uğramış birine göre daha iyiydi. Kızın güçlü biri olduğu belliydi. Bu hoşuna gitti. Kıza ''Sanırım yanlış geldim.'' dedi. Ayşe Taşan 17 yazacağı kavanozu almak için hırdavatçıya gitti. Her şey hazırdı. Kızın adresinide bulmuştu. Kız taburcu olduğu gece ölecekti. Bu onu mutlu hissettirdi. Aradan 2,5 hafta geçti. Kız hastaneden çıktı. Evine kadar takip etti. Akşamı bekleyecekti. Bu onun ilk cinayeti değildi. Bundan önce bir sürü kızı öldürmüştü. Hepsinin rahmini almıştı. Hepsi ölmek zorundaydı, yaşamayı haketmiyolardı. Akşam için hazırladığı çantasını kontrol etti. Dikkat çekmemek için oradan uzaklaştı. 1 saat kadar dolaştı. Sonra kızın evinin oraya gitti.Bir 15 dakika sonra kızın anne ve babası evden çıktı. Bu onun için çok iyiydi. Biraz daha bekledi. Evin ışıkları sönünce harekete geçti. Ev müstakildi. Yavaşça evin kapısını zorladı. Kapı kartla açılabilirdi. Cebinden kredi kartını çıkardı. Sessiz olmaya çalışarak kartı kapının kilit tarafının az üstünden araya soktu. 2 dakika sonra içerideydi. Evi sessizce dolaştı. Kız odasında uyuyordu. Pamuğunu aldı. İlacı döktü. Kıza yaklaştı. Burnuna doğru tuttu,bastırdı. Kurban bayılmıştı.Üstünü çıkattı. Kızı küvete taşıdı. Ellerini ve ayaklarını bağladı duvara çaktığı çivilere ipleri bağladı. Kurbanı seyretti. Genç ve güzel bir kızdı. Yazık olacaktı. Yaşasa daha yazık olacaktı. Kıza bakındı durdu. Sonra uyanmasını bekledi. Kızın çığlığıyla ayağa kalktı. İşaret parmağını ağzına götürdü. ''Şşş.'' dedi. Kız tanımıştı. Çok korkmuştu bakışlarından belli oluyordu.Neşterini aldı. Kıza yaklaştı. Karnının üstüne bir çizik attı. Kız acıdan bayılacaktı. Kızın üzerine eğildi. Kulağına ''Ben İskender.Hatırladın mı ?'' dedi. Kız daha da korktu. Kızın karnını yardı. Rahmini aldı dikkatlice. Kavonoza koydu. '
''AYŞE TAŞAN 17 ''
Biraz bekledi ve şah damarından aşağı doğru kesti. Kurban ölmüştü. Hain gülümsemesini tekrarladı.
Evden çıkmaya hazırlanıyordu. Unuttuğu bir şey vardı. Kızın ağzını bantlamamıştı. Çığlıklarını duyan komşular polise haber verdi. Polis kapıda bekliyordu. Adımını dışarı attığı anda yakalandı. Sorgudan sonra ağırlaştırılmış müebbete çarptırıldı. Ceza evine gönderildi.
Daha bu iş bitmemişti...
22 Aralık 2013 Pazar
Neşterin Müziği
Birden uyandı.O geceyi gördü yine rüyasında.Hayatını mahveden o geceyi.Yavaşça doğruldu ve yataktan çıktı.Camın önüne gitti.2 yıl önceydi.Babası çok küçükken ölmüştü ve annesi ile kalıyordu.Annesi evlenmeyi hiç düşünmemişti.Annesi ile evlenmek isteyen bir adam annesinin onu reddetmesine dayanamayıp onu gözlerinin önünde öldürmüştü.15 yaşındaydı o zamanlar.Su içmek için kalkmıştı yataktan ve annesine bakmak istemişti.Yatağında yoktu annesi ama bir not vardı.Notta ''4 blok ötedeyim bebeğim.Seni seviyorum.'' yazıyordu.Korkmuştu annesinin o saatte o evde ne işi vardı.Odasına gidip üstünü değiştirmişti ve 4 blok ötedeki eve gitmeye karar vermişti.Annesinin neden orada olduğunu bilmek istiyordu.Yavaşça çıktı evden.Sokak bomboştu bütün evlerin ışıkları sönüktü.Yürümeye başladı.Gecenin serinliği,sokağın boşluğu korkutucuydu.Alışkın değildi geç saatlerde dışarıda olmaya.Evden dışarı çıkmazdı pek.2 blok kalmıştı.Yaklaştıkça korkuyordu.Neyden korktuğunu bilmiyordu.Her şey olabilirdi.1 blok.Durdu birden ya annesi değilse o notu bırakan ya başkasıysa ve annesine bir şey yaptıysa ? Saçmalıktı bu.Nottaki yazı annesine aitti.Tekrardan yürümeye başladı.Belkide polise haber vermeliydi.Ne için arayacaktı polisi ''Annem bir not bırakmış ve evde yok gidip nottaki eve bakar mısınız ?'' diyecek hali yoktu ya.Zaten poliste ilgilenmezdi.40 yaşında güzel bir bayan gecenin bu saatinde istediği yerde olabilirdi ve ortada bir tehdit belirtisi de yoktu.Gelmişti.Yürüdüğü yol boyunca ışığı yanan tek ev annesinin notta belirttiği evdi.Evin kapısı da açıktı.Evde kim ya da kimler varsa onu farketsinler istemiyordu.Yavaşça kapıya yaklaştı ve aralıktan içeri baktı.Kimse yoktu.Kapıyı içeri girebileceği kadar açtı.İçeri girdi.Mutfakta bir hareket farketti.Evden dışarı çıktı.Evin etrafından dolanarak mutfağın bahçe kapısının oraya geldi.Annesi diz çökmüştü.Önünde bir adam dikilmiş elinde silah vardı ve sinirliydi.Tam bağıracaktı ki kendini tuttu.Adam bağrınıyordu.Annesi de gergindi.Ve hiç konuşmuyordu.Kafasını öne eğmişti.Adam annesinin başını kaldırdı ve bağrınmaya devam etti.Annesi ise tepkisi duruyordu.Adam silahı annesinin başına dayadı ve silahı ateşledi.O anda donup kalmıştı.Bir kaç dakika öyle şok halinde kaldı.Sonra yola fırlayıp koşmaya başladı nereye gideceğini bilmiyordu.Eve gitmeye karar verdi.Annesinin yazdığı notu aldı ve polis merkezine koştu.Annesinin bu notunun bulduğunu ve o bakmaya gittiğini adamın annesini vurduğunu falan anlattı.Bir kaç polis olay yerine gitti.Kızın haklı olduğunu gördüler.Annesini vuran adam annesinin hemen yanında oturmuş ona bir şeyler söylüyordu.Adamı tutukladılar.Annesi de gömüldü.Bir kaç gecedir bu sahneyi görüyordu rüyasında.Ne oluyorsa iyi değildi.Annesi ile 15 yıl geçirdiği bu evde yalnız yaşıyordu artık.Hiç bir yakınının yanına gitmek istememişti.Büyük annesi ve dedesi her ay ona para ve yiyecek getiriyolardı.2 katlı bu evde tek başına yaşıyordu.Lise 3 öğrencisiydi ve dersleri normaldi.İçe dönük kalmıştı o olaydan sonra.Sadece bir arkadaşı vardı.Oda annesinin ölümünden beri yanında olan Emre idi.Emre ile orta okuldan tanışıyorlardı.Çok yakındılar.Birbirlerinden başka arkadaşları yoktu.Emrenin de anne babası ayrıydı.Babası ile kalıyordu ve babası evlenmek üzereydi.Emre ise üvey annesi ile anlaşamıyor ve o evde kalmak istemiyordu.Esen defalarca ''Evde tek kalıyorum ve ev arkadaşına ihtiyacım var gelsene.'' demişti.Düşünürüm diyordu sadece.Birden irkildi.Kapı çalıyordu.Gecenin bu saatinde bu eve kim gelebilirdi ki ? Korkarak aşağı kata indi ve kapının deliğinden baktı Emre kapıda duruyordu.''Emre'' dedi . Emre iç çekti ve ''Babamla tartıştık ve bende bütün eşyalarımı toplayıp geldim.Bir ev arkadaşına ihtiyacım var diyordun hala var mı ?'' dedi. Esen gülümsedi ve ''Hoşgeldin yeni evine'' dedi.Emre ile kahve eşliğinde dertleştiler.Sonra Emre'ye odasını gösterdi.Uyudular.
*****
İşler istediği gibi gitmemişti.Bu çocukta nerden çıkmıştı.Son cinayetini 8 ay önce işlemişti.Esen'i ilk defa bir markette görmüştü.Boynu o kadar hoştu ki orda neşterle incecik uzun bir kesik açıp kanın akışını seyretmek o kadar .ok istemiştiki.Bir kaç haftadır peşindeydi.Bu geceyi ölüm gecesi olarak seçmişti ama bu çocuk varken olmazdı ya ikisinide öldürecekti ya da vazgeçecekti.O boyunu kesmek istiyordu ve yapacaktı.Bütün mahalleyi öldürmek zorunda kalsa bile.Kanın sıçrayışnı,kurbanın can çekişini defalarca görmüştü.Bu sefer farklıydı.İlk defa genç bir kız öldürecekti.Genelde orta yaşlı kadınları öldürürdü.Yavaşça evin oradan ayrıldı.Yarın her ikisi evde yokken evin kullanılmayan alt odasına geçecekti ver her şeyi ayarlayacaktı. Plan aynıydı tek değişen kurban sayısıydı.
*****
Esen erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçti.Çay koydu kahvatılıkları masaya koydu.Yumurta kızarttı.Emreye seslendi.Daha sonra mutfağı topladı hazırlandı ve evden çıktılar.Aynı okulda oldukları için beraber okula yürümeye karar verdiler ve yol boyunca şakalaştılar.Ama bilmedikleri bir şey vardı.Ve şuan onların sonunu hazırlıyordu.
Emre ile Esen okula geldiklerinde dersin başlamasına 10 dk vardı.Sınıfa geçip oturdular.
*****
mutfağın bahçe kapısı kolay açılabilir olduğundan mutfağın kapısı ile uğraştı ve açtı.İçeri girdi.Elinde tuttuğu çantası ile belirlediği odaya girdi.Bu oda boştu ve kullanılmıyordu.Çantasını açtı ve duvara çivi çaktı. 4 tane.Kelepçeleride çivilere sabitledi.Katlanabilir masasını da çıkarttı ve kelepçeleri astığı duvarın karşısına koydu.Neşter setinide masanın üstüne bıraktı.Dışarı çıktı.Acıkmıştı ve bir şeyler yemek istedi.ilk bulduğu lokantaya girdi. Katillerde acıkabiliyor.Garson kadında hoştu aslında ama boyun kısmı kötü duruyodu.Öldürmek için kötü bir seçim.Siparişini vermek için kasanın olduğu yere yaklaştı.Siparişini verdi,ücretini ödedi sert bir sesle ''Paket olsun.'' dedi.Beklemeye koyuldu.Böyle yerlerde yemek yemeyi sevmiyordu.Evine gidecekti.Orada yiyecek sonra da ... sonra da yapması gerekeni yapacaktı.Kasada ki bezmiş halde duran şişman adamın siparişiniz hazır demesi ile irkildi.Siparişlerini aldı.Yine bekleriz diyordu kapıdaki maskot.Anca beklersiniz demek istedi.Sustu ve yürüdü.Biraz dolaştı.Zaman geçsin istiyordu.Sonra evine gitti.Normal insanların içinden geliyordu oda.Bir işi vardı,evi vardı tek farkı ek mesleği olmasıydı.Yemeğini yedikten sonra yanına temiz kıyafet alarak evden çıktı.Hem zamanın geçmesi hem de polis soruşturmaya başladığında yakalanmamak için araba kullanmayacaktı.Sonbahar serinliğinde yürümeye başladı.
*****
Hayatını tam düzene sokmuş.yalnızlığını göndermişken hayatının mahvolacağını bilmiyordu.Sonuna doğru gittiğinin farkında değildi.Emre ile yürürlerken ''İçimde kötü bir his var.'' demişti.Emre durmuş ellerini omzuna koyarak ''Rüyalardan fazla etkilendin kafanı biraz rahat tutmaya çalış'' demiş sonrada sarılmıştı.Esen de öyle olduğunu umarak sarılmıştı.Yürümeye devam ettiler.Gerçekten abatıyordur,hiç bir şey yoktur ve rüyalardan fazla etkilenmiş olabilirdi ya da kötü şeyler olacak olabilirdi.İçindeki kötü duyguyu ne olursa olsun atamıyodu.Defalarca denemesine rağmen.son derste içinde hissetmişti.En son böyle hissettiğinde annesi ölmüştü.Emre'ye her şeyi itiraf etmeyi düşündü sonra vazgeçti.Emreye lise 1'den beri aşıktı.Annesi ile bu konuyu defalarca konuşmuşlardı annesi çok geç olabilir diyordu.Gerçekten geç olmuştu.Tekrar sarılsın istedi birden.Vedalaşmaları gerekiyormuş gibi.Birden aklına Emre'ye verdiği odada günlükleri olduğunu hatırladı.Emre eve gidince yerleşmeye başlayacaktı.Onları ordan almalıydı.Emrenin eline geçmemeliydi.Emre'ye döndü ve ''Markete gidip abur cubur alsan film izleriz'' dedi.Emre itiraz etmedi güldü ve markete doğru yöneldi .Esen birden koşmaya başladı.Eve gitmek istiyordu.Evde onu ne beklediğini bilmeden.Kapıyı acele ile açtı ve içeri girdi tam merdivenin ilk basamağına adım atmıştı ki burnun keskin bir koku duydu ve gözleri kapandı.
*****
Kız eve tek gelmişti.çocuk daha sonradan gelebilirdi hazırlıklı olmalıydı.Kız tam merdivenleri çıkacakken hızlı bir şekilde elindeki pamuğu burnuna götürdü.Kız bayıldı.Kucağına aldı ve hazırladığı odaya geçti.Kızı kelepçeledi.Ağzını bir kumaş parçası ile bağladı.Çocuk gelmeden bu işe başlayamazdı.10 dk sonra tekrar kapı sesi duydu.Çocuk gelmiş olmalıydı.Çocukta elindeki poşetler ile mutfağa yöneliyordu ki onunda burnuna pamuğu dayayıp bayılttı ve kelepçeledi.Ağzını kumaş parçası ile bağladı.Uyanmalarını bekleyecekti.Çocuğun getirdiği poşetlere baktı ve bir cips paketini aldı,açtı ve salona geçti.Televizyonu açtı.işlerin bu kadar hızlı gelişmesini beklemiyordu ama oldu işte.Kalktı ve gezindi.Dolapları falan karıştırdı.Bir yığın kağıt dikkatini çekti.Kıza aitti bunlar.Annesinin ölümü anlatmıştı.Sonrasında yaşadıklarını.Kendi yaşadıklarını hatırladı.Annesinin dayaktan nasıl öldüğünü.Kadınlar erkekleri deli ediyorlardı ve yaşamamalılardı.
Babası hep böyle söylerdi.Evde biraz daha turladıktan sonra aşağı ki odaya geri döndü.kız kendine gelmişti çocukta yeni yeni ayılıyodu.Çocuğun ayılmasını bekledi.5 dk kadar sonra odaya tekrar döndü.Kız ağlıyor çocuk kelepçelerden kurtulmaya çalışıyordu.Karşılarına geçti ve ''Boşuna uğraşıyorsun o kelepçeleri oraya sabitledim çıkartamazsın.Sizinle bir derdim yok aslında,sadece boynunuzdan kan akmasını görmek istiyorum '' dedi.Esene döndü ve gülümsedi.''Annenin ölümünü gözlerinde görmüşsün,şimdi de sevgilininkini göreceksin sevgilim değil ki diye geçiriyorsun aklından ama onu sevdiğini biliyorum herseyi ortalarda bırakmamalısın'' dedi.Arkasının döndü.Katlanabilir masaya yürüdü ve üzerinden bir neşter aldı.elinde tuttu.''Bu gayet iyi '' dedi.Emre'ye doğru yaklaştı.İkiside şoktaydı ve tepki veremiyolardı.Emrenin yanağına bir çizik attı.sonra kollarına attı.yüzü,elleri kan içinde kalıncaya dek çizik attı.Sonra neşteri boğazında gezdirdi.Esene baktı ağlıyordu,çırpınıyordu.''Üzgünüm'' dedi ve kahkaha atarak neşteri Emre'nin şah damarına vurdu.Geri çekildi ve izlemeye başladı.Esen çıldırmıştı.Kızın bilekleri çırpınmaktan kesilmişti kan akıyordu.Çocuk son nefesi vermeden önce bir şeyler mırıldandı zar zor kısık sesle anlayamamıştı ama önemi yoktu.kızı orada bırakıp tekrar salona döndü.
*****
Esen birden Emre'nin ne dediğini duymak istedi ve sustu.''Bende seni seviyorum.'' demişti.Sesi kısıktı ama anlamıştı.Demek oda onu seviyordu.Artık bi önemi yoktu.Annesi haklıydı çok geç olabilirdi ve olmuştuda.Annesinden sonra sevdiği erkekte gözleri önünde ölmüştü.Burdan kurtulmalıydı.Ama nasıl.İlk kelepçeleri çıkarmalıydı.Çivileri çıkartabilirse kurtulabilirdi.Yaklaşık yarım saat uğrastıktan sonra çivii biraz olsun oynatabilmişti.Katilin bir daha ne zaman döneceğini bilmiyordu o yüzden devam etti.Çivinin çıkmasına az kalmıştı.Bunu çıkarırsa diğeri de kolayca çıkardı.Uğrastı,uğrastı...çıkardı.Diğeri çiviyi tutup çekti.Bir kaç defa tekrarladıktan sonra çıkarmayı başardı.Sonra odanın kapısını yavasça araladı.Adam kanepede uyuyakalmıştı.odaya geri dönüp adamın onları byaıltmak için kullandıgı maddeden pamuga döktü.Adama yavasca yaklasıp burnuna bastırdı.4-5 saniye içinde adam bayılmıstı.Adamın ellerini ayaklarını bağladı.Telefona koştu.Polisi aradı.15 dk sonra kapıda bir polis arabası duruyodu ne biliyosa anlattı.Hatırladığı ne varsa.Adamı tutukladılar.Emre'yi de morga götürdüler.Emrenin cenazesi falan geçtikten sonra yeni bir başlangıç için başka yere taşındı.
*****
Esen yine isteksizce kalktı
yatağından.Canı hiçbir şey yapmak istemiyordu.9 aydır olduğu gibi sıkkındı.O
günü unutamıyordu.Annesi de aklına geliyordu.Kafası çok karışıktı.Okul hayatı
bitmiş gibiydi sadece derslere girip çıkıyordu sınavlara hazırlanmıyordu zayıf
değildi ama notları yeterlide değildi.Esen de bunu pek
umursamıyordu.Kurtulamıyordu bir türlü yaşadıklarından.Annesine olan olayı
atlatmışken Emrenin ölümü ile sonuçlanan olaydan sonra her ikiside üst üste
gelmişti.Atlatmaya çalışıyordu.Olmayacağını bile bile.
Aynanın karşısına geçti.Bu gerçekten o muydu ? Bu kız Esen miydi ?
Yeni bir başlangıç yapmak için kaçtığı kızdı aynadaki.Boşuna kaçmıştı.Ne
yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.Her sabah neden yaşadığını sorgulamak
zorunda kalıyordu.Canı yanıyordu her sabah her akşam her dakika her saniye ve
bunu bastırmanın bir yolu yoktu artık.Ne çalmaktan bıkmadığı kemanı ne de
söyleyemeden edemediği şarkılar.Yemek yemeyi bile büyük bir yük olarak
görüyordu.Yine okula gidip sahte tavırlarını takınıcaktı.Giyindi.Çantasını ve
kulaklıklarını aldı.Bütün okul onu ‘’Yalnız’’ diye çağırıyordu.Kimse ile
arkadaş olmuyor bir şey anlatmıyor onların yaptıkları etkinliklere
katılmıyordu.Tek yaptığı okula gidip eve dönmekti.Resimlerle geçiriyordu.Günlük
tutuyordu.Her şeyi yazıyordu.Bu sefer daha fazla yazıyordu.Her yazının sonuna ‘’Anlatmak
İçin Yaşadım’’ yazıyordu.Şifresi gibi bir şey olmuştu. .Anlatmak için yaşıyordu da neyi anlatacaktı ki artık.Anlatması
gereken her şeyi anlatmıştı.Şimdi ne için yaşıyordu ? Ölmek için mi ? Evden
çıktı.Yüzüne vuran serinlik onu annesinin öldüğü gece götürmüştü.1-2 dakika
boyunca öyle kaldı.Sonra kendine geldi.Kulaklıklarını taktı.Yürümek iyi
geliyordu.Evden erken çıkıp okula kadar yürüyordu.Düşünmek için vakti
oluyordu.Aklından geçen düşüncelere bıraktı kendini.O düşünce işte.Onu son
günlerde bulan o düşünce.Kendine kızıyordu ama yapacaktı.
Okula geldiğinde öğretmeni onu durdurdu ve nasıl olduğunu sordu ve
o net cevabı verdi.’’İyi’’.Her zaman ki Esen deyip geçiyordu herkes.Kimse ne
yaşadığını bilmeden onu havalı olarak görüyordu.Bu gün öğlene kadar okulda
oluşu kadar iyi bir şey olamazdı.Salı günleri öğlene kadar dersi
vardı.Resimleri ile daha çok birlikte kalabiliyordu.Zaten müzik ve çizim
dersleri vardı sadece.Esen yine kemanı eline alacak,çalacak ve öğretmeni ile
arkadaşları söyleyecekti.Değişmezdi bu.Çizim dersinde tasarım
yapıyorlardı.Bitiren erken çıkabiliyordu.Sınıf toplandığına göre müzik
öğretmenleri geliyor olmalıydı.Kemanı hazırdı.Bugün hangi şarkıyı çalacağını
bilmiyordu.Genellikle yabancı şarkıları istiyorlardı.Esen’in korkusu Emre’nin
en sevdiği şarkının istenmesiydi.Bununla birkaç defa karşı karşıya gelmişti.Bir
şekilde kurtulmuştu ama bu sefer kurtulamayabilirdi.Çünkü öğretmeni söz vermesini
istemişti.çalacaktı. Her günkü ayağa kalkma sahnesi ve oturma.Kemanını da alarak
kendisine ayrılan kısma geçti.Tam öğretmenin verdiği parçaya başlaycaktı ki
sınıftan-gereksizin teki-‘’Bir Fairthale’’ dinleyemedik dedi.Her hafta
yapıyordu bunu.Öğretmeni döndü ve ‘’Artık çal sözün var’’ dedi.Derin bir iç
çekti ve kafa salladı.Kemanı oturttu.Gözlerini kapattı ve çalmaya başladı.Acısı
katlarca artmıştı.Ağlamamak için zor duruyordu.Şarkıyı bilenler eşlik
ediyordu.Gözlerini açtı artık tutamayacaktı kendini.Yaşların süzülmesine izin
verdi.Şarkıyı bitirdiğinde herkes ona bakıyordu çünkü başka hiçbir parçayı bu
kadar yürekten çalmamıştı.Üstüne ağlıyordu birde.Göz yaşlarını
sildi.Toparlandı.Diğer parçalara başladı.Sorulanları duymadan.Ders bitiminde
toparlandı ve sanat sınıfına gitti.Kimse ile muhattap olmak istemiyordu çizim
dersinede girmeyecekti.Kemanını çıkardı.Ayağa kalktı ve en sevdiği şarkıları
çaldı.Emre’nin annesinin anısına bir çok parça çaldı.Sonra okuldan çıktı.Dersi
bitmediği halde çıktı.Eve kadar yürüdü.Yüzündeki ıslaklığa ve soğuğa aldırmadan
yürüdü.Kimse umurunda değildi.Aklından binlerce düşünce geçti.Yine o düşünceye
geldi tam evin önünde.Hızla anahtarı deliğe sokup kapıyı açtı.Direk yukarı
çıktı.Bir kağıt aldı ve yazmaya başladı.
‘’Önce annemi sonra da sevdiğim adamı kaybettiğim dünya da
anlatmak için yaşıyordum.Anlattığıma göre yaşamayabilirim.Sona geldik.Bu film
bu kadardı.’’
Kağıdı yatağının üstüne koydu.Kalın uçlu bir kalemle duvara ‘’Pes
ediyorum.’’ Yazdı.
Çekmeceden aldığı neşteri şah damarına dayadı ve hızla çekti.7
saniye için ölmüştü.
*****
Okula gelmediğini farkeden öğretmenleri ona bakmak için
gittiklerinde bulmuşlardı cesedini.Manzara korkunç ve mide
bulandırcıydı.Yazdığı not kısa ama özdü.Polis kızın hikayesini çok iyi
biliyordu.Bir polis memuru dayanamayıp ‘’Beklenen son’’ diye bir yorum dahi
yapmıştı.Notu alan bir polis memuru Emre’nin katiline göndermişti
notu.yaptığının sonuçlarını görsün istemişti.
*****
Ona mektup gelmezdi ki.Cinayetten içeri girmeden önce birkaç mektup
arkadaşı olmuştu ama kimse bir katille mektuplaşmıyordu.Zarfı açtı ve kağıdı
çıkardı.
‘’8 ay önce evine girip duvara kelepçelediğin kız intihar
etti.İfadende dediğin gibi yapmış.Şah damarına dayamış neşteri ve çekmiş.Göremediğin
için çok üzülürsün şimdi.Zarftaki notuda yatağının üstüne bırakmış.Odasının
duvarına ‘’Pes Ediyorum’’ yazmıştı.Sana duyduğum öfke neden bilmiyorum ama hiç
dinmicek.Masum bir kızı öldürdün.Onun kanı da senin ellerinde.’’
Yazıyordu mektupta.Zarftaki notu çıkardı ve okudu.
‘’Önce annemi sonra da sevdiğim adamı kaybettiğim dünya da
anlatmak için yaşıyordum.Anlattığıma göre yaşamayabilirim.Sona geldik.Bu film
bu kadardı.’’
Gerçekten masım bir kızın hayatına mal olmuştu yaptıkları.Bir kaç
gün boyunca durgun durgun oturdu.Yemeğinden biraz yiyor bırakıyordu.Bu kadar
ağır bir yükle neden yaşıyordu ki? Gardiyandan ip istedi.Gardiyan ipi
getirdiğinde ne yapacağını sorduğunda sabitlemek için kullanacağını
söyledi.Sabitleyeceği şey eşya falan değil kendisiydi.Bulunduğu hücre
boğazından sabitleyecekti kendini.Ondan önce yapması gerek bir şey vardı.Kağıt
kalemi eline aldı.
‘’Öldürmek bana zevkli geldiğinde 10 yaşındaydım.Tavşanımı
öldürmüştüm.Babam annemi dövüyordu.Bense tavşanımı öldürüyordum.Daha sonra
kedileri öldürdüm.O kadar zevkliydi ki. Annemin ölüsünü görene kadardı.Babamdan
nefret etmiştim taki benimle konuşana kadar.Karşısına alıp suçlunun annem
olduğunu söylemişti.Hep annem yaşındaki kadınları öldürdüm.Ölümden tekrar zevk
alabilmem için 2 kadın öldürdüm.Daha sonra birkaç tane daha.En son o genç kızı
öldürecektim.Ters giden işler yüzünden ben hapishaneye tıkıldım.O kız da benim
yüzümden öldü.Bu yükü taşıyamayacağıma karar vererek bende ölümü seçiyorum.Ama
benim ki bir pes ediş değil kurtuluş.Bu filmde bu kadarmış.Neşterin Müziğini Duydum’’
İpi tavana astı.Sandalyeye çıktı.İpi boynuna geçirip
sıkıştırdı.Sandalyeyi itti.1 dakika kadar debelendikten sonra bayıldı.Daha
sonra nefessizlikten öldü.Gardiyanlar ölümüne çok sevinmişlerdi.Bıraktığı
mektubu alıp defalarca dalga geçmişlerdi.Bunu hakediyordu çünkü.Utanmadan
anlatmıştı birde.
Esenin günlüğü her şeyi açıklıyordu.
‘’Bu satırları kaleme aldığım şu saniye şu dakika kaç kişi doğup
kaç kişi ölüyordur.Belki bindiğiniz otobüste yanınızdaki adam
katildir.Katilinizle tanışmışsınızdır.Belki de o katil sizsinizdir.Sadece
yaşamayın.Yaşamak için kurtulmayın.Anlatmak için Yaşayın .’’
6 Aralık 2013 Cuma
TOLGA BATUR : Bir Elektrik Öğretmeninden Fazlası :) (2)
Şu an bu yazıyı yazıyorum çünkü sevdiğim nadir öğretmenlerden biri olan Tolga Hocanın doğum günü :) 7 Aralık :) Elektik öğretmeni görünümlü müzisyen öğretmenimiz :) Gitar çalıp şarkı söyleyen çok insan tanıdım ama bu kadar anlam kazandıranını görmemiştim :) Belki çok uzun yazamam belki iyi de yazamam bu yazıyı .Önemli olan iyi yazmak değil anlatmak istediğimi anlatabilmek olduğu için yazıyorum mazur görünüz :) Yine koro çalışmalarına başladık :) Okul korolarını da hiç sevmezdim ama gerçekten eğleniyoruz :) Bazen olayın çok dışına bile çıkıyoruz ama Tolga hoca bizi olaya sokuyor geri :) Beni anlayan tek öğretmen :)
Bu şarkıyı da paylaşmak istedim sizinle gerçekten güzel söylüyor :) Bi zamanlar çelikten dinlediğimiz şarkıyı şimdi Tolga Batur farkıyla dinliyoruz :)
Öğretmen değilde bir abi gibi.
Elektrik bölümüne geçeceğim zaman ''Erkek öğretmen getireceğiz.Sert olur kızsın kırılırsın.'' dendiği zaman dinlemeyip geçmeliymişim. :) (Kızdan elektrikçimi olur demeyin olur :) )
Tolga hoca ile aramda bilmem kaç yıl 1 gün var asdfghjklşi, :D
8 Aralık'ta benim doğum günüm biliyorsunuz belki de bilmiyonuz çokta önemli değil konumuz bu da değil konumuz bu değilse niye yazıyosun dimi :)
Özetle ; özetle diye başlayan cümleleri sevmem sormazlar mı adama özeti varsa niye iki saattir okutuyosun bize diye. Neyseee :)
HOCAM DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN :) MUTLU,SAĞLIKLI,HUZUR DOLU NİCE YILLARA :) HAYATIN BÜTÜN GÜZELLİKLERİ SİZİNLE OLSUN :) MUTLU YILLAR :)
Bu şarkıyı da bir kere keşfettim yüzsüz gibi her yerde kullanıyorum :) Aslında Cem Adrian'nın Mutlu Yıllar şarkıısını koyucaktım da adam ''Sevgilim falan diyo hoş olmaz :) Ne öküz insanım ben ya :) Neyse bu şarkı çok güzel :) Saçmaladıkça saçmalıyorum :)
TEKRAR TEKRAR DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN :)
YAŞAMAK İSTEDİĞİNİZ HER İYİ ŞEYİ YAŞAMANIZ DİLEKLERİMLE MUTLU YILLAR :)
Bu şarkıyı da paylaşmak istedim sizinle gerçekten güzel söylüyor :) Bi zamanlar çelikten dinlediğimiz şarkıyı şimdi Tolga Batur farkıyla dinliyoruz :)
Öğretmen değilde bir abi gibi.
Elektrik bölümüne geçeceğim zaman ''Erkek öğretmen getireceğiz.Sert olur kızsın kırılırsın.'' dendiği zaman dinlemeyip geçmeliymişim. :) (Kızdan elektrikçimi olur demeyin olur :) )
Tolga hoca ile aramda bilmem kaç yıl 1 gün var asdfghjklşi, :D
8 Aralık'ta benim doğum günüm biliyorsunuz belki de bilmiyonuz çokta önemli değil konumuz bu da değil konumuz bu değilse niye yazıyosun dimi :)
Özetle ; özetle diye başlayan cümleleri sevmem sormazlar mı adama özeti varsa niye iki saattir okutuyosun bize diye. Neyseee :)
HOCAM DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN :) MUTLU,SAĞLIKLI,HUZUR DOLU NİCE YILLARA :) HAYATIN BÜTÜN GÜZELLİKLERİ SİZİNLE OLSUN :) MUTLU YILLAR :)
Bu şarkıyı da bir kere keşfettim yüzsüz gibi her yerde kullanıyorum :) Aslında Cem Adrian'nın Mutlu Yıllar şarkıısını koyucaktım da adam ''Sevgilim falan diyo hoş olmaz :) Ne öküz insanım ben ya :) Neyse bu şarkı çok güzel :) Saçmaladıkça saçmalıyorum :)
TEKRAR TEKRAR DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN :)
YAŞAMAK İSTEDİĞİNİZ HER İYİ ŞEYİ YAŞAMANIZ DİLEKLERİMLE MUTLU YILLAR :)
8 Kasım 2013 Cuma
TOLGA BATUR : Bir Elektrik Öğretmeninden Fazlası :)
Bizim okulumuzun Elektrik bölümünün sınıf öğretmenidir kendileri :)
Şuan okulumuzun bir nevi müzik öğretmenliğini de yapıyor :)
10 Kasım'a hazırlandık Tolga hoca ile :) Pazar günü son provaaaa veeeeeeeeeeee gösteriiiii ! :)
Önümüz de 24 Kasım var birde :) Öğretmen ile öğretmenler gününe hazırlanıyoruz :)
Tolga hocamıza gülmekte,şarkı söylemekte çok yakışıyor :)
Gitarı da mükemmel çalıyor :) Buraya belki çok uzun yazamayacağım ama ne kadar şanslıyız görün istedim :)
Sabırlı ve azimli öğretmenimiz emeklerinin karşılığını en iyi şekilde alacaktır.
Kolay değil bir grubu yönetmek :) Hele içlerinde benim gibi sesi çirkin biri varkeeen :)
Helal olsun Tolga hocaya 41 kere maşaallah :)
Dün bize söylediği parçayı paylaşmak istiyorum :) Sadece bu değil ama en sessizi bu :) En baştaki kahkahaya takılmayın :)
Yakışıklı hocamızın mükemmel çaldığı gitarı ve sesi :)
:) Kıskandınız biliyorum :)
hehehhehehhe :)
Tolga hoca ilk resimde ki gibi şuaan :)
Kendisini çok seviyoruz :)
Biliyorsunuz ki ben pek öğretmen sevmem :)
BAŞARILARINIZIN DEVAMININ EN İYİ ŞEKİLLERDE GELMESİ İLE HOCAM <3
Şuan okulumuzun bir nevi müzik öğretmenliğini de yapıyor :)
10 Kasım'a hazırlandık Tolga hoca ile :) Pazar günü son provaaaa veeeeeeeeeeee gösteriiiii ! :)
Önümüz de 24 Kasım var birde :) Öğretmen ile öğretmenler gününe hazırlanıyoruz :)
Tolga hocamıza gülmekte,şarkı söylemekte çok yakışıyor :)
Gitarı da mükemmel çalıyor :) Buraya belki çok uzun yazamayacağım ama ne kadar şanslıyız görün istedim :)
Sabırlı ve azimli öğretmenimiz emeklerinin karşılığını en iyi şekilde alacaktır.
Kolay değil bir grubu yönetmek :) Hele içlerinde benim gibi sesi çirkin biri varkeeen :)
Helal olsun Tolga hocaya 41 kere maşaallah :)
Dün bize söylediği parçayı paylaşmak istiyorum :) Sadece bu değil ama en sessizi bu :) En baştaki kahkahaya takılmayın :)
Yakışıklı hocamızın mükemmel çaldığı gitarı ve sesi :)
:) Kıskandınız biliyorum :)
hehehhehehhe :)
Tolga hoca ilk resimde ki gibi şuaan :)
Kendisini çok seviyoruz :)
Biliyorsunuz ki ben pek öğretmen sevmem :)
BAŞARILARINIZIN DEVAMININ EN İYİ ŞEKİLLERDE GELMESİ İLE HOCAM <3
13 Haziran 2013 Perşembe
Merhabaaa :)
Merhaba. Ben Gülsüm Devrim DÜNDAR. Bu karamsar blogun blogger'ı oluyorum. 13.06.2013 tarihinde 16 yaşındayken açtım ve 18'ime girmek üzereyken bütün eski kayıtlarımı silerek sadece önem teşkil edenleri bıraktım. Uzunca bir süre ara verdiğim yazma işine tekrar dönme kararım aldım. Bu yüzden bu yayını tekrardan yazıyorum. Sevgilerimle.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)